-
1 hareket noktası
Ausgangspunkt m -
2 hareket noktası
начальная точка, нулевая точка, отправная точка, отправной пункт, исходный пунктİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > hareket noktası
-
3 hareket noktası
n. starting point, point of departure -
4 hareket
hareket <- ti> allg Bewegung f; Handlung f, Aktion f; MUS Tempo n; BAHN Fahrt f; Abfahrt f; Abreise f; Abfertigung f eines Zuges; SPORT Griff m; (Erd)Beben n; Verhalten n; Benehmen n, Handlungsweise f eines Menschen; fig geistige Strömung f; TECH a Start-;hareket dairesi Fahrdienstleitung f;hareket etmek abreisen, abfahren; sich bewegen; sich rühren; handeln, vorgehen, sich verhalten; (-den) fig (von der Meinung) ausgehen, zu …;hareket noktası Abfahrtsplatz m; Zentralhaltestelle f; fig Ausgangspunkt m;hareket saati, hareket zamanı Abfahrtszeit f;harekete geçirmek (oder getirmek) v/t jemanden in Bewegung bringen; fig aktivieren, aktiv werden lassen; Polizei usw zum Einschreiten veranlassen; in Aktion versetzen;harekete geçmek v/i in Aktion treten -
5 hareket
",-ti 1. motion, movement, action. 2. stir, activity. 3. act, action, deed; conduct, behavior. 4. departure. 5. movement, organized movement. 6. earthquake, tremor. 7. mus. tempo. 8. rail. traffic. 9. exercising, exercises, exercise. - cetveli rail. timetable. - dairesi rail. dispatcher´s office. - etmek 1. to move, stir, act. 2. to act, behave. 3. to set out, start; to depart. 4. /a/ to leave for. -e geçirmek /ı/ to set (someone) into action. -e geçmek to begin to act, begin, start. -e getirmek /ı/ 1. to set (something) in motion. 2. to stir up. - kolu starting handle; crank. - noktası 1. point of departure, departure. 2. starting point (of a matter, discussion, etc.)." -
6 starting point
hareket noktası -
7 starting point
hareket noktası -
8 начальная точка
hareket noktası, başlangıç noktasıТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > начальная точка
-
9 нулевая точка
hareket noktası, sıfır noktasıТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > нулевая точка
-
10 отправной пункт
hareket noktası, çıkış noktasıТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > отправной пункт
-
11 Ausgangspunkte
hareket noktasıçıkış noktası -
12 nokta
точка, пункт; пост- aktarma noktası
- ana nokta
- asma noktası
- ateşleme noktası
- bağlantı noktası
- başlangıç noktası
- birleşme noktası
- büküm noktası
- çıkış noktası
- çiyleşme noktası
- dayanma noktası
- demiryolu düğüm noktası
- donma noktası
- doyma noktası
- düğüm noktası
- ergime noktası
- erime noktası
- eritme noktası
- esas nokta
- geçiş noktası
- gözlem noktası
- gözetleme noktası
- hareket noktası
- istinat noktası
- kaynama noktası
- kaynatma noktası
- kesişme noktası
- kıvırma noktası
- kontak noktası
- kontrol noktası
- koordinat baş noktası
- kopma noktası
- kritik nokta
- nirengi noktası
- nötr nokta
- odak noktası
- orta nokta
- ölçme noktası
- ölçü noktası
- ölü nokta
- parlama noktası
- pik noktası
- sabit nokta
- sertleşme noktası
- sıfır noktası
- tegetsel nokta
- temas noktası
- tepe noktası
- tesbit noktası
- tutuşma noktası
- yoğunlaşma noktası
- yumuşatma noktasıİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > nokta
-
13 пункт
м1) врз noktaстратеги́ческий пункт — stratejik nokta
отправно́й / исхо́дный пункт — çıkış / hareket noktası
са́мый ю́жный пункт о́строва — adanın en güney noktası
2) (станция, пост) merkez, istasyon, nokta, yerнаблюда́тельный пункт — gözetleme noktası / yeri
контро́льно-пропускно́й пункт — hudut kapısı
3) (раздел статьи и т. п.) bent (-di); maddeпункт тре́тий статьи́ деся́той (закона, договора и т. п.) — onuncu maddenin üçüncü bendi
после́дний пункт пове́стки дня — gündemin son maddesi
4) полигр. punto••по пу́нктам — madde madde
-
14 nokta
то́чка (ж)* * *1) то́чка врз. ; ме́сто; пунктhareket noktası — исхо́дный / отправно́й пункт
hepsi bir noktada toplandılar — все собра́ли́сь в одно́м ме́сте
2) постnokta değiştirmek — сменя́ть пост
nokta dikmek — установи́ть пост
polis noktası — полице́йский пост
-
15 исходный пункт
başlangıç noktası, hareket noktasıТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > исходный пункт
-
16 отправная точка
başlangıç noktası, hareket noktasıТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > отправная точка
-
17 point of departure
kalkış noktası, hareket noktası -
18 point of departure
kalkış noktası, hareket noktası -
19 Ausgangspunkt
hareket noktası, çıkış noktası -
20 Ausgangspunkt
m.hareket noktasım.çıkış noktası
- 1
- 2
См. также в других словарях:
hareket noktası — is. 1) Bir iş, bir yolculuk vb.nin başladığı yer 2) Bir sorunun incelenmesinde başlangıç olarak alınan nokta … Çağatay Osmanlı Sözlük
hareket — is., fiz., Ar. ḥareket 1) Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon 2) Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma Her hareketi kamera önünde rol yapıyormuşçasına hesaplı. R. H. Karay 3) Davranış, tutum Sakin, dürüst, kıyafeti ve … Çağatay Osmanlı Sözlük
nirengi noktası — is. 1) Nirengi işleminde ayrılan üçgenlerin tepe noktası 2) den. Gemicilerin seyir için kullandığı doğal yön noktası 3) Başlangıç ve hareket yeri Biz de yılın ilk gününü önce bir nirengi noktası, sonra da giderek bir bayram olarak aldık. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
nokta — is., Ar. nuḳṭa 1) Çok küçük boyutlarda işaret, benek 2) Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret 3) Yer Köşkten çıktık ve bahçenin her noktasını uzun uzun durup konuşarak dolaştık. A. Haşim 4) Konu, konu ile ilgili önemli bölüm Genç adam, o… … Çağatay Osmanlı Sözlük
garaj — is., Fr. garage 1) Otomobil vb. taşıtların konulduğu üstü örtülü yer, arabalık Ben arabayı garaja bırakıp şimdi döneceğim. C. Uçuk 2) Otomobillerin bakım ve onarımının yapıldığı yer Önce arabayı servis garajına çektik. Ç. Altan 3) Toplu taşıma ve … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaldıraç — is., cı, fiz. Az bir kuvvet ile büyük bir yükü kaldırmaya yarayan, bir dayanma noktası üzerinde hareket edebilen, inip kalkabilen sert çubuk, manivela Birleşik Sözler çatal kaldıraç … Çağatay Osmanlı Sözlük
penaltı — is., sp., İng. penalty 1) Futbol ve hentbolda ceza alanı içinde yapılan kural dışı bir hareket sebebiyle yalnız kalecinin koruduğu kaleye ortadan ve tam karşıdan yapılan atış, ceza atışı, ceza vuruşu En tutulmaz penaltıları çeler ama bazen de… … Çağatay Osmanlı Sözlük
NURCULUK — Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri ile Türkiye de başlayan dinî bir hareket ve faaliyettir. Bu hareketin en mühim istinad noktası, Risale i Nur namındaki eserlerdir.Risale i Nur eserleri 1926 1949 seneleri arasında yazılmıştır ve Kur anın bu asra… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük